Her yıl, dünya genelindeki denizcilik kurumları binlerce yeni zabit yetiştirmektedir. Bu genç mezunların her biri, birgün kaptan ya da başmühendis olarak denizcilik alanındaki hedeflerini daha yükseğe çıkarma arzusuna sahiptir.
Yeni kazandıkları bilgi ve eğitimlerle, bu zabitler, denizcilik şirketleriyle işe atılırlar, birkaç yıl çalışırlar ve derecelerini yükseltmeye çalışırlar. Bununla birlikte, çok yüksek kazançlı iş teklifleri, maceraperest çalışma ortamı ve “dünyayı dolaşıp duran” yaşam şekline rağmen, bu gemiadamlarının çoğu aniden karadaki fırsatları kabul ederek gemideki işlerinden ayrılmaya karar verirler. Bu eğilim artmakta ve dünyadaki farklı ülkelerde görülmektedir.
Her yıl sektörden ayrılan gemiadamlarının sayısı arttıkça, kafamızı yoruyoruz, birkaç yıllık tecrübeden sonra onları bu kadar saygın ve kazançlı meslekten ayrılmaya iten nedir? Bulduğumuz bazı nedenler bariz olarak bilinse de birkaç yeni ve şaşırtıcı sebepler de var.
Hâli hazırda denizle ilgili işinden ayrılmış veya ayrılmayı planlayan bir dizi açık denizlerde çalışan profesyonellerin dâhil olduğu bir anket yaptıktan sonra, günümüzde gemiadamlarını rahatsız eden başlıca nedenleri aşağıda sıraladık.
Not: Lütfen şunu dikkate alın ki denizcilik sektöründeki bir kariyerin çabaya değmeyeceğini söylemeye çalışmıyoruz. Hatta biz deniz ticaretindeki bir kariyerin, en iyi kariyer fırsatlarından biri olabileceğini düşünüyoruz.
1. Yerleşik Olmayan Yaşam Tarzı
Günümüzde daha fazla gemiadamı karada yerleşik işleri istediği için bu en genel ve açık gerekçedir. Kariyerinin başlangıcında, bir gemiadamı göçebe yaşam tarzına sahip olmayı umursamayacak fakat birkaç yıl sonra, özellikle evlenme gerçekleştikten sonra, özellikle ailesiyle birlikte daha kararlı bir yaşam tarzını arzular. Bu kesinlikle gemiadamlarının denizcilikle ilgili işlerden ayrılmalarının arkasındaki yeni bir sebep değildir fakat bu hâlen profesyonel memnuniyetsizliğin en önemli nedenlerinden biridir.
2. Telâşlı Hayat
Gemideki yaşamın son derece telâşlı olduğu gerçeğini kimse inkâr edemez. Her yıl daha katı denizcilik kurallarının ortaya çıkmasıyla, denizci olarak yaşam giderek artan bir şekilde yoğun, zahmetli ve monoton olmaktadır. Evrak işlerindeki artış, ileri eğitim yönergeleri, yeni kurallar ve sıkı emniyet ve çevre yasaları gemide gemiadamlarının hayatını son derece yoğunlaştırmaktadır. Dahası birçok gemiadamı iş yükündeki artışın bir nedeni olarak, gemideki insan gücü yönetiminin zayıf olduğunu da belirtmektedir. Söylemeye gerek yok, gemilerde zaten yoğun olan hayat her yıl daha da aceleci duruma geliyor.
3. Gemideki Entrikalar
Gemide mesleki veya kişisel entrikalardan uzak kalmaya çalışmak ne kadar zor olursa olsun, o er ya da geç size ulaşacaktır. Gemideki entrikalar ve anlaşmazlıklar sadece çalışmayı değil aynı zamanda gemi içinde zaten çok küçük olan insan grubu içindeki sosyalleşmeyi de zorlaştırır. Dahası gemide mesleki yaşamla kişisel yaşam arasında çok ince bir çizgi var. Bu, görüşlerdeki farklılıkların bir sonucu olarak ortaya çıkan çatışma ve entrikalarla uğraşmanın yanı sıra bundan kaçınmayı daha bile zorlaştırır. Özellikle mesleki ve kişisel münakaşaları yaptıktan sonra, biri gemideki geçimsiz insanlarla anlaşmak için büyük bir kararlılığa, sabra ve becerilere ihtiyaç duyar.
4. Sosyal Yaşamın Eksikliği
Gemilere katılan hemen herkes doğuştan sosyal bir çevre içinde yetişir. Bu insanlar aniden sınırlanmış gemide hemen hemen hiç olmayan sosyal hayat, hüsran, yalnızlık ve ev özlemi gibi olumsuz etkilere maruz kaldıklarında onlar üzerinde olumsuz etkiler görülmeye başlar. Başlangıçta gemideki hayat kötü görünmeyebilir, ancak zaman geçtikçe bir boşluk duygusu içinize sızmaya başlar. İnsanlarla etkileşim eksikliği ve fiziksel hareketlerdeki sınırlamalar gemideki hayatı daha da perişan hale getirir. Gemide zihni odaklamak ve sakin tutmak zihinsel istikrar ve cesaret ister. Birçok gemiadamı neticede bu sebepten dolayı ayrılır.
5. Aileden Uzak Olmak
Gemiadamlarının birçoğu seyirdeyken birkaç ay arkadaşlarından uzak kalma gerçeğini sindirebilmelerine rağmen, aylarca aralıksız olarak aileden uzak kalmaları, kalplerini parçalara ayıran şeydir. Bazıları yakın zamanlarda ebeveynlik tecrübesini yaşayacakken bazıları evlilik hayatlarına henüz başlamış olabilir, en çok özen gösterdikleri sevdikleriyle o değerli anları kaçırmak, onları derinden acıtmaktadır. Hiçbir gemiadamı, eşiyle geçireceği zamanı veya onlar çevrelerinde olmaksızın kızlarının veya oğullarının büyüdüğünü görmeyi kaçırmayı istemez. Bu gemiadamlarının aile yaşamlarını ve sevdiklerinin önemini anladıkları zamandır. Aylarca ayrı kalmanın üzüntüsü, aynı zamanda gemiadamlarının denizcilikle ilgili işlerden ayrılmalarının ana nedenlerinden biridir.
6. Kişisel/Ailevi Problemler
Kimse ailevi veya kişisel meseleleriyle ilgili sıkıntı yaşadığında işine odaklanamaz. Gemiadamları karada aile problemlerini bıraktıklarında bu sorunla sık sık karşılaşırlar. Halbuki, kişisel probleme ve aile üzerindeki olumsuz etkilere yardımcı olamamak sürekli bir endişe durumuna neden olur ki kişinin görevlerine odaklanma kabiliyetini azaltır. Fiziksel olarak gemide, ancak zihinsel olarak geride evde olduğunda çalışmak son derece güçtür. Dahası, gemiadamlarının canını daha çok acıtan şey, ailelerinin evinde herhangi bir acil durum veya olayla ilgilenme yetersizliğidir. Bu tür durumlar gemiadamlarında aşırı hayal kırıklığı, kaygı, uykusuzluk ve stres yaratır. Birçok gemiadamı bu neden yüzünden denize çıkmayı bırakır.
7. Deniz Korsanlığında Artış
Denizdeki korsanlıkla mücadelede son zamanlarda birkaç adım atılmış olsa da, korsan saldırıları ve gemi mürettebatının kaçırılmasını içeren olaylar neredeyse her ay meydana gelmektedir. Korsan saldırıları tehdidi giderek artıyor ve gemiadamları onlarla mücadele etmeye silahların hazır bulunmasına rağmen açıkça korkmaktadır. Kimse yaşamını riske atmayı veya korsanların etkili olduğu bölgelerde seyreden gemisini tehlikeye sokmayı istemez. Korsan korkusu, gemiadamlarının gemi işlerinden ayrılmalarının birçok nedenlerinden biridir.
8. Sağlık Sorunları
Gemilerde seyir yapmak, sıkı tıbbi ve sağlık gereksinimlerini karşılamayı gerektirir. Gemiye katılmadan önce sağlanması gereken katı kurallar kadar gemideki yaşamın sağlıklı olmaması bir ironidir. Düzensiz uyku programı, aşırı çalışma stresi, dostça olmayan ortam, taze gıdaların bulunmaması ve yetersiz tıbbi imkanlar şiddetli bir şekilde gemiadamlarının sağlığını etkiliyor. Üstelik birbirinden farklı denizciler de acil tıbbi durumlarda, anında müdahale gerektiren koşullarla teşhis edilir edilmez seyri bırakmak zorunda kalıyorlar. Ayrıca birçoğu, düzgün bir şekilde dağıtılmasını talep eden yasalara rağmen çalışma ve iş saatleri arasındaki farkın artmasından şikâyet etmektedir.
9. Liman Süresinin Azalması
İnsanların deniz ticaretine katılmalarının ana nedenlerinden biri dünyayı görme cazibesidir. Ancak geçmiş birkaç yıl içinde, gemiadamlarına verilen liman izinlerinde ani bir azalma oldu. Limanlarda gemilerin geri dönüş zamanlarının ve planlı bakım prosedürlerinin hızlanmasıyla, gemiadamlarının limanların dışına çıkılmasına izin verilmemektedir. Ayrıca birçok VLCC ve büyük kapasiteli gemiler yükleme ve boşaltma için limana bile gelmez ve gemiadamlarının geminin bulunduğu çevreden uzaklaşmalarını imkansız kılmaktadır. Liman izinleri için çok az veya ihmal edilebilir fırsatlar tanıyan bu tür sürekli seyirler, sonunda seyiri bırakan birçok gemiadamını hayal kırıklığına uğratmaktadır.
10. Kara İşlerinin Olmaması
Bu sebep biraz çelişkili bir iddia olabilir fakat bu da gemiadamlarının kariyerlerinin başında sahadan ayrılmalarının ana nedenlerinden biridir. Birçok denizcilik enstitüleri ve uzmanlar karada gemiadamları için yeterli vaatler yapmasına rağmen, karaya geçmeyi isteyenler dikkate değer bir işe girmeyi zor bulurlar. Şirketlerin çoğu kara ofislerinde işe almak için iyi düzeyde deneyim istemektedir. Üstelik karada iyi bir idari pozisyon için ya işletme yönetimi alanında master yapmak zorunda ya da buna eşdeğer bazı kursları almak zorundadır. Gemiadamları belirli bir zamandan sonra özellikle aile sorumlulukları nedeniyle öğrenime dönmeyi zor bulmaktadır. Birçok gemiadamı bunu hemen önceden görebilir ve bu yüzden kariyerlerinin rotasını çok erken değiştirebilir. Bununla birlikte maaştan ödün vermek er ya da geç kabul etmek zorunda oldukları tek şeydir.
11. Mürettebatın Azaltılması
Endüstrinin üzerindeki mali krizle, gemicilik şirketleri çok yüksek maliyetleri ve masrafları kısmak için mümkün olan her teknikten istifade ediyor. Bunu böyle yapmak için bir teşebbüste, gerekli masrafları karşılamak için gemideki mürettebat sayısının azaltılmasıdır. Sonuç olarak, denizciler ücrette herhangi bir artış olmaksızın iş yükünde ciddi artış yaşıyor. Bu eğilim neredeyse dünyadaki tüm deniz taşımacılığı şirketlerinde görülmektedir. Ödemenin aynı olmasıyla veya önemsiz artışla yükselen iş yükü ihtiyacı da birçok gemiadamını deniz işlerinden ayırmaktadır.
12. Sıkı Denizcilik Kanunları
Sıkı denizcilik kanunları denizde çalışanların, özellikle yönetim düzeyinde olanların yaşamlarını zorlaştırmaktadır. Bu kanunların bir sonucu olarak, geçmişte birçok gemiadamı hapis cezasına çarptırılmış, ağır cezaya uğramış veya askıya alınmıştır. Yönetim düzeyindeki zabitler, çoğunlukla bu kanunların sorumluluğunu üstlenen kişilerdir ve bu yüzden seyir yaparken sürekli olarak stres yaşamaktadırlar. Bu yönetim düzeyindeki denizcilerin akut yetmezliğinin başlıca nedenlerinden biridir.
Yukarıda bahsedilen nedenlerin yanında gemiadamları, denizcilikten ayrılmalarına yol açan birkaç faktör daha belirtmişlerdir. Ancak, yukarıda dile getirilenler, tüm kademelerdeki denizcilerin en yaygın olarak söyledikleridir.
Gemiadamlarının denizcilik işlerine olan ilgilerini yok eden başka nedenler var mı? Bize bildirin.
Kaynak: MarineInsight
Tercüme: Saadet Sülen
iyi günler,
kötü yönetmelikler ve hukuka uymayan (stcw sözleşmesi)yönergeler nasıl türk bayrağında olan gemilerin yüzde 50 cıvarında yabancı bayrak a kaçmaları, eğer kurallarla yükselmeleri zorlaştırırsanız fazla değil 10 sene sonra ne gemi kalır nede çalışacak personel,
dünyayı yeniden keşfe gerek yok, 500 grt üzerinde zabit yetiştirme kuralları bellidir bunu zorlaştırırsanız kimse gelmez gelenlerde sağa sola ayrılarak hayatlarını devam ederler.
alt kademede gemi personeline gelince o da aynı,öncelikle adaletli uluslar arası sözleşmelere ucundan sağından değil tümüyle uyulması, ileri ülkeler örnek alınarak düzenlemeler yapılmalıdır…
yazılarınıza bu şerri koyarak katılıyorum.
saygılarımla
İlginiz ve yorumunuz için teşekkür ederim.