Karşımda hiç ummadığım kadar mütevazı, rahat ve bir o kadar da güler yüzlüydünüz. Tamamıyla bana konsantreydiniz. Ne sorduysam hiç birini yanıtsız bırakmadınız. Konunun derinliği açısından bir soruyu birkaç kere sormuş olsam da tekrar tekrar hiç sıkılmadan cevaplandırdınız.
Size, büyük bir sabır ve anlayışla sorularımı cevaplandırdığınız için teşekkürlerimi sunuyorum. Beni röportaj öncesinde olsun ve röportaj sırasında da bilgilerinizden istifade etmemi sağladığınız için sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum. Zat-ı âliniz benim neznimde bütün e-MarineEducation okuyucularını detaylı bir şekilde aydınlattınız. Ayrılırken de bundan sonrası için güzel vesilelerle tekrar karşılaşmak ümidiyle vedalaştık.
Sn. Alper Tunga Anıker, öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
İlk olarak nazik davetiniz için çok teşekkür ederim. Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde 1965 yılında doğdum. Halen Gölcük’ün üç kilometre batısında bir sahil nahiyesi olan Değirmendere’de yaşamaktayım. Babam emekli bir Denizaltı Astsubayıdır. Gölcük kasabası, donanmanın merkezi olması nedeniyle doğup büyümüş olduğum mahalledeki insanların çoğunluğu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda görev yapan subay ve astsubay aileleri ile Gölcük Tersanesi’nde çalışan işçi aileleri idi. Bu nedenle diyebilirim ki beraber büyüdüğümüz mahalle arkadaşlarımın büyük çoğunluğu ya asker ya da sivil olarak denizcilik mesleğini seçtiler. Sanırım ben de gerek babamdan ve gerek arkadaşlarımdan etkilenerek bu mesleği seçtim.
1987 yılında Yüksek Denizcilik Okulu’ndan (bugün ki ismiyle İstanbul Teknik Üniversitesi) Uzakyol Güverte Zabiti olarak mezun olduktan sonra yaklaşık 16 sene denizde çalıştım. 2003 yılı başında İstanbul Ambarlı limanında Kılavuz Kaptanlık stajına başladım ve o tarihten bu yana bu görevi yapmaktayım. 2008 yılında Ambarlı limanından ayrılarak Deniz Kılavuzluk A.Ş. bünyesinde Kıdemli Kılavuz Kaptan olarak İzmit Körfezi’nde çalışmaya başladım. Halen bu görevime devam etmekteyim. Evliyim, Betül ve Deniz isminde iki çocuğum var.
Yazmaya nasıl başladınız, ne zamandan beri kitap yazmak için çalışma yapıyorsunuz?
1996 senesinde gemi kaptanı olarak görev yapmaya başladıktan sonra gemi manevrası ile ilgili kitapları edinmeye başladım. Ne yazık ki Türkiye’de Aykut Erol ağabeyimizin “Gemi Manevrası” isimli değerli eseri dışında bu alanda Türkçe yazılmış bir çalışma mevcut değildi. Bu yüzden elime geçen kitapların hepsi yabancı yayınlardı. Bu kitaplardan öğrenmiş olduğum teorik bilgilere Ambarlı limanındaki yaşadığım tecrübeleri de ekleyerek birkaç sayfalık notlar oluşturmaya başladım.
Tamamen kendi imkânlarımla 2006 senesi mayıs ayında Fransa’nın Port Revel eğitim merkezinde katılmış olduğum 1/25 oranında küçültülmüş model gemilerle yapılan gemi manevrası kursu, eğitim konusunda ufkumu açtığı gibi kitabımda ele aldığım konuların da çeşitlenmesine vesile oldu. “Kaptanın Manevra Kılavuzu” isimli kitabımı 2007 senesinde grafiker tutarak ve çizimlerin bedelini kendim bizzat ödemek yoluyla yayına hazır hale getirdim. Denizler Kitapevi’ne kitabımı götürdüğümde kitabın çok satmayacağı, masrafını çıkarmasının zor olduğu söylendi. Yayıncının teklifi üzerine Ivar Dedekam’ın “Illustrated Navigation” isimli değerli eserini “Resimlerle Navigasyon” ismiyle Türkçe’ye çevirdim. Yayıncıya göre ikinci kitap çok satacağı için benim kitabımın zararını karşılayacaktı. Böylelikle hiçbir karşılık almaksızın bu şekilde kitabımın bastırılmasını temin etmiş oldum. Şimdi mutlulukla görüyorum ki kitabım birçok Denizcilik Fakültesi ve Denizcilik Meslek Okulları’nda ders kitabı olarak okutuluyor ve ilk baskısı tükeneli neredeyse iki yıl oluyor. Yakında ikinci baskısını farklı bir yayınevinden yapmayı düşünüyorum.
Son çıkan “Shiphandling with Azimuthing Podded Propulsors” kitabınızın bu alanda dünyada ilk olduğu öne sürülüyor. Bu tema hakkında bilgi verir misiniz?
Azimut Pervane sistemleri hakkında yazılmış birçok değerli eser mevcuttur ve bu eserlerden ben de kitabımı yazarken çok yararlandım. Ancak bu eserlerin tamamı dizayn ve hidrodinamik modelleme üzerine yazılmış gemi inşa ve simülasyon kitaplarıdır. Eksik olan operatörlerin yani kullanıcıların bakış açısından yazılacak bir kitaptı ve ben de bunu gerçekleştirmeye çalıştım. Aslında kitabımı baştan Türkçe olarak yazmaya niyetliydim. Ancak araştırmaya başlayınca bu alanda bir kitabın yurtdışında da yazılmamış olduğunu gördüm ve kitabı İngilizce olarak yazmaya karar verdim. Başlangıçtan itibaren kitabı baskıya hazır hale getirmem iki seneden fazla sürdü diyebilirim.
Neden böyle bir kitap yazma ihtiyacı duydunuz?
İşin doğrusu bu konuyla ilgili yurtdışında birçok kurs mevcuttur. Bu kurslardan birine 2010 senesinde ben de katıldım. Bu tarz sistemlerle donatılmış gemilerin kaptanları genelde gemiye katılmadan önce bu kurslarda eğitim görürler. Ancak bu durum ne yazık ki denizcilik firmalarının inisiyatifindedir ve gerek yurtiçinde ve gerek yurtdışında birçok meslektaşımız bu sistemlerin kullanılışını bizzat gemi üzerinde deneme yanılma yöntemiyle öğrenmek durumunda kalmaktadırlar. Bu yüzden meydana gelmiş birçok kaza mevcuttur ve kitabımda da bu kazalardan birine çok ayrıntılı olarak yer verdim. Kaza raporları sonucu görülmüştür ki bu sistemler ne yazık ki ISM sistemine ve klas kuruluşlarının prosedürlerine olması gerektiği şekilde yansıtılamamıştır. Liman devleti denetçileri de genelde bu konularda yeterli bilgiye sahip olmadıklarından eksikliklerin giderilmesi noktasında gerekli kararları vermekte yetersiz kalabilmektedirler. Bu yüzden kitabımın sadece kullanıcılara değil denizcilik sektörünün çeşitli kollarında görev yapan birçok insana da faydalı olacağını düşünüyorum.
Gemi manevrası için kullanılan diğer sistemleri baz alırsak en bariz farkı nedir? Bu sistemin gemi manevrasına dair sunduğu avantajlar nelerdir?
Azimut pervane sistemleri 360 derece dönebilen tekli, çiftli veya çoklu pervane sistemleriyle manevra konusunda konvansiyonel gemilere göre çok bariz üstünlüğe sahiptirler. Ayrıca egzoz salınımı ve yakıt tasarrufu konusunda da üstünlükleri kanıtlanmıştır. Çok kısaca özetlemek gerekirse konvansiyonel bir gemiyi dümen etkisiyle istediğiniz bir yöne döndürebilmek için ilerletmek zorundasınız. Ayrıca konvansiyonel gemiler tornistan yaparken neredeyse hiç dümen dinlemezler. Azimut pervane sistemlerinde gemiyi durduğu noktada döndürebileceğiniz gibi tornistanda da mükemmel olarak istediğiniz yöne intikal ettirebilirsiniz. Ayrıca ikili veya çoklu pervane sistemlerinde mükemmel bir şekilde gemiyi yanlamasına hareket ettirebilme imkânınız vardır. Bu manevra üstünlükleri sayesinde Azimut pervaneli gemiler römorkör yardımına neredeyse hiç ihtiyaç duymazlar.
Bu ve benzeri alanlarda üzerinde çalıştığınız başka projeler var mı?
Kısmet olursa yakın zamanda “Kaptanın Manevra Kılavuzu” isimli kitabımın ikinci baskısını yapmak istiyorum. Sonrasında ise yine bu kitabımı çok daha kapsamlı olacak bir şekilde manevra konusundaki son gelişmelere ve çeşitli manevra örneklerine yer vererek yeniden yazmak niyetindeyim.
Son olarak bu alanda çalışma yapmak, ilerlemek isteyenlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Öncelikle okulumuzda eğitim görmekte olan tüm kardeşlerime ve tüm denizcilere selamlarımı gönderiyorum. Kendimi tavsiyede bulunabilecek bir konumda görmüyorum. Ancak şu ana kadar olan deneyimlerim ışığında özelikle genç kardeşlerime birkaç şey söylemek isterim:
Denizcilik her ne kadar bir meslek olsa da mesleğin ötesinde bir yaşam şekli ve bir duruş biçimidir. Gerçek denizci ilkeli, dürüst, şartlara göre eğilip bükülmeyen, içinde bulunduğu toplumun çıkarlarını kendi çıkarlarının önüne koyabilen, gerektiğinde bunun için kendini feda edebilen insandır bana göre. İyi bir meslek adamı olmak her zaman iyi bir denizci olmak anlamına gelmez. Denizcilik meslek bilgilerinin ötesinde belli bir karakteri ve tavrı da içerir. Denizci adeta bir Rönesans aydını gibi kendi asıl mesleğinin ötesinde toplumu ilgilendiren birçok konuda da fikri ve söyleyecek bir şeyleri olan bir fert olmalıdır, kendisini buna göre yetiştirmelidir diye düşünüyorum. Kendisi de eski bir kılavuz kaptan olan ünlü Amerikalı yazar Mark Twain’in çok sevdiğim bir sözü var: “Okul hayatımın eğitimime müdahale etmesine asla izin vermedim” diyor büyük üstat. Belki değerli hocalarımız biraz bana kızacaklar ama okuldaki kardeşlerime haddim olmayarak meslek derslerinden daha çok klasik ve çağdaş edebiyatın temel eserlerine, felsefe, sosyoloji ve sanat tarihine ilgi duymalarını tavsiye ediyorum. Mesleklerini şu veya bu şekilde nasıl olsa öğrenecekler, ancak gerçek bir denizci ve aydın insan olma yolunda bu eserler onlara bu genç yaşlarında çok değerli hazineler sunacaktır. Mesleğin içerisine girdiklerinde yerli ve yabancı mesleki kitapları, dergileri mutlaka takip etmeye çalışsınlar ve yabancı dili mümkün olduğunca iyi bir şekilde yazmaya ve konuşmaya şimdiden çok önem versinler. Meslekleri ile rutinin ötesinde bir bağ kurduklarında eserler ve çalışmalar kendiliğinden ortaya çıkacaktır.
Düzenleme: Ece Eldek
Ekleyen: Gizem Sürer
resimlerle navigasyonu satın almıştırm.çok güzel kitaplar tavsiye ederim.denizci olsun olmasın herkes anlayabilir.