e-MarineEducation.com Denizcilik Eğitimine Yeni Bir Bakış Açısı
Bu konu üzerine düşündüğümde aklıma bazı komik ve mantıklı sebepler geldi. Eşit miktarda kırmızı, yeşil ve mavi karıştırıldığında ortaya beyaz renk çıkmaktadır. Aslında beyaz, gök kuşağı renklerinin de (mavi, yeşil, sarı, kırmızı, turuncu, eflatun ve çivit mavisi) karışımıdır. Ayrıca beyaz, renk spektrumunda da yer almamaktadır ki bu bize aslında beyazın bir renk olmadığını göstermektedir. Hadi şimdi aşağıda yazılı olan nedenlerin komik, saçma ya da kabul edilebilir olup olmadıklarını görelim.
Beyaz, barışın sembolüdür. Eski günlerde denizciler dünyayı keşfetmek için çeşitli ülkelere giderlerdi. Denizciler, bu keşiflerini gerçekleştirerek barışın temsilcisi olmayı başarmışlardır.
Bununda ötesinde beyaz ışığın az olduğu zamanlarda, karanlıkta diğer renklere kıyasla daha görünürdür. Gemilerde elektrik gücü kesilebilir, gemi çökebilir ve tehlike çağırısı göndermek durumunda kalınabilir. Beyaz üniformalar, kişilerin daha erken saptanmalarına olanak sağladığı için arama kurtarma operasyonlarında kolaylık sağlamaktadır.
Yedi rengin bir araya gelmesi sonucu beyazın olacağını biliyor musunuz? Sembolik olarak beyazın, yedi denizin birleşmesinden meydana geldiği düşünülebilir. Eski uygarlıklara göre “yedi” demek “bol, fazla” anlamı taşımaktaydı ve ayrıca 15. yy dan önce de “yedi” diyerek dünya denizlerine atıfta bulunulurdu. Bu denizler ise şöyleydi: Kızıldeniz, Akdeniz, Karadeniz, Basra Körfezi, Adriyatik Denizi, Hazar Denizi ve Hint Okyanusu. Günümüzde ise dünya denizleri dört ana okyanus bölgesine bölünmüştür. Bunlar: Arktik Okyanusu(Kuzey Buz Denizi), Atlantik Okyanusu, Hint Okyanusu ve Pasifik Okyanusu’dur.
Tarihe baktığımızda, giyilen ilk kıyafetlerin renginin sadece beyaz olduğunu görürüz. Günümüz Sudan’ında beyaz hala ulusal kıyafetlerin rengidir. Eski zamanlarda beyaz renkte olan pamuk, kıyafet yapma amacıyla oldukça yaygın kullanılıyordu. Dolayısıyla tüm dünyada ki en eski meslek olan askeri bahriyede de beyaz üniformalar kullanılmıştır. Kıyafetlerin boyanması, renklendirilmesi çok sonralardan çıkmış bir uygulamadır.
Gemilerde sağlığa ve hijyene şüphesiz büyük önem verilir. Beyaz üniforma, en ufak bir lekenin bile kolayca fark edilmesini sağlamakta ve denizcilere sağlıklı olmaları için daima temiz üniforma giymelerini aşılamaktadır. Diğer bir değişle, beyaz giymek doktoru gemiden uzakta tutmaktadır. Ayrıca şüphesiz beyazlar içerisinde ki bir deniz subayı daha hoş ve gösterişli gözükmektedir.
Beyazın bir başka faydası da ısıyı, güneş ışınlarını çok iyi yansıtması ve subayın ortam şartlarından etkilenmesini en aza indirgeyerek daha sabırlı olmasına ve daha iyi kararlar almasına yardımcı olmasıdır.
Kusursuz bir şekilde taşınan beyaz üniformanın, harika göründüğüne inanıyorum. Hiç kuşkusuz üniforma giymek, görünüşe saygı ve değer katar. Tabi sadece bunlarda değil. Beyaz üniforma giymiş biri, ikinci bir bakışı hatta üçüncü bir bakışı bile hak eder. Beyaz, masumiyet ve barış hissiyatıyla yakından ilişkilidir. Beyaz, ona bakanlarda bir gelini, karı, pamuğu, beyaz bir güvercini ve hatta sessizce akmakta olan suyu anımsatır. Beyazın bu özellikleri şüphesiz karşı cinsin de ilgisini çekmektedir.
Kaynak: Dr. Nila L. Filamor
Çeviri: Cem Kütükoğlu
Ekleyen: Gamze Nur Yalçın
Neden beyazın iki açıklaması var. Birincisi 1800’lere kadar denizcilik Mayıs- Ekim ayı arasında ve yılın doğal olarak en sıcak günlerinde yapılıyordu. Doğal olarak ısıyı yansıtması açısından açık renk daima tercih edilmiştir.. İkincisi ham kumaş krem ile beyaz arası bir renktir. Ve kumaşların boyanması daima ek bir maaliyet olmuştur. Özellikle denizde çalışanlar için yaşanan şartlardan ötürü sıkça solması ve ve ısı faktörü nedeniyle gerek dünya denizciliği gerekse Türk denizciliğini ilk yıllarından itibaren renksiz (krem – beyaz) kıyafetler tercih edilmiştir. Şapkalar veya cepkenlerde renklendirme yapılarak halkta saygı yaratacak bir tesir bırakmak ve bağlı olduğu kuvveti belirtmek gibi yan amaçlar doğal süreçte gelişmiştir. Denizciliğin kış döneminde de yapılmaya başlandığı Sanayi devrimi sonrası ise Kış ünüformaları yine güneş ve yansıtmayı engelleme amaçları güdülerek koyu renk şeklinde oluşturulmuştur. Dünya denizlerinde lacivert ile Siyah tonlarında çeşitli kışlık kıyafet bulunmaktadır.
Yabancı bir kaynaktan okumuştum… eski denizciler vefat eden denizcileri uzun süre gemide muhafaza edemediklerinden törenle denize atarlarmış ve beyaz elbise kefen gibi olurmuş… ayrıca harp bahriyesinde de uzun kollu beyaz üniformanın yakası da benzer sebepten boynu sarar hem savaşta denize düşüldüğünde ısı kaybını azaltır hem yine kefen niyetine kullanılırmış… büyük deniz savaşları genelde yılın mevsimsel olarak daha ılıman olduğu 6 aylık döneminde meydana gelmiş… sanırım kışın değil genel olarak yazın savaşmayı tercih etmişler… I. ve II.Dünya Savaşları istisna yıllara sari devam eden bir süreç.