Denizcilik veya Ticaret Filosu kelimesi, kara sakinlerinin onun meyvelerinin keyfini hayal edebilme gücünün ötesinde çok daha geniş bir alana sahiptir. Denizcilik, bizim hayatımızda onların muhtemelen algılayabildiklerinden çok daha derin kök salmıştır.
Uluslararası deniz ticareti ortaya çıktığından beri dünya ekonomisi bir bütün olarak dünyanın dört bir yanındaki ülkelerle bir deniz-değişimi yaşamaktadır. Bugün tanıklık ettiğimiz ve yaşadığımız dünya genelinde inşa edilen güzel heykeller ve binalar, kullanılan yakıtın ve taşınan hacmin gücü, nefes kesen yenilikler, ağzımızı açık bırakan teknoloji harikaları, gıda, giyim eşyası ve otomobiller, sistematik ve standardize olmuş bir denizcilik dünyasının sonucudur.
Çeşitli yükleri taşımakta olan ve sevkiyatları dünyanın en ücra köşelerinde güvenli bir şekilde ve zamanında yapılan, gün boyu zor zahmetlerle çalışan kadın ve erkek gemiadamlarının büyük işgücünün hikâyeleri, perde arkasında fazla bilinmez. Bu gemiler dünyanın en uzak köşelerine seyreder ve bu yüzden nakliye ve lojistiğe dayanan çeşitli ekonomilerin bel kemiğidir.
Şüphesiz, insanlığın gelişiminden bu yana gemiadamları önemli bir rolde olmaktan hoşlanmışlardır. Gemicilik dünya ekonomisini geliştiren ve günümüze ulaştıran hayatımızın parçasıdır. Bir çiftçi tohumları eker, sular ve ailesinin geçimini sağlamak için hasat eder ve dünyanın geri kalanı da yaşamını sürdürür, benzer şekilde, denizciler bu dünya üzerinde oturan hemen herkesin eline enerji kaynaklarını, gıda ürünlerini ve nihai mallarını taşımakla sorumludur.
Bu açık deniz profesyonellerinin oluşturduğu benzersiz ve barışçıl mesleki topluluk, geçmiş yüzyıllardan beri varlığını sürdürüyor. Dünyanın gelişmesi, işlemesi ve desteklenmesi için engellenemeyen ve kesintisiz bir biçimde çalışıyor.
Bir gemiadamı olmak için gerekli çok daha fazla şey vardır. Bir gemiadamında, onu dünyanın geri kalan kısmından ayrı tutan ve vazgeçilmez gösteren birkaç nitelik bulunur.
Dünyanın denizcilerden öğrenebileceği bazı şeyler:
Fedakârlık Yapmayı Öğrenin: Gemiadamları haysiyetli bir şekilde geçimlerini kazanmak için denize çıkarlar ve bunu ailelerine iyi eğitim, sağlık ve konfor sağlamak için yaparlar. Onların, aileleri ve arkadaşları tarafından aynı şekilde destek gördüğünü ve takdir edildiğini söylemek gereksizdir. Kitlelerin geri kalanı Noel ve yeni yıl kutlamaları ile meşgul olurken, bir arada yaşayan insanların evlerini aydınlatabilmek adına, zamanında yakıt ve eşya temini sağlamak için okyanusların ortasındaki karanlığa millerce açılmış gemiadamlı gemiler vardır.
Dünyanın geri kalanı onların kaçırdıklarını kaçırmak zorunda kalmasın diye, gemiadamları yaşamlarının çok önemli fırsatlarını denizde olmaya feda ederler.
Daha Dakik Olmayı Öğrenin: Ticari deniz taşımacılığında her dakika önemlidir. Uluslararası ticaret yapan gemilerin zaman çizelgeleri vardır ve kesinlikle liman programlarını ve tahmini varış zamanlarını korumaları gerekmektedir. Kaptan, zabitleriyle birlikte yollarındaki ters akıntılar, atmosferik koşullar ve sert havalara rağmen, ellerinden geleni yerine getirirler. Her gemiadamının denizdeki günü, çalışma programına göre planlanır. Ama genellikle öngörülemeyen acil durumlar ortaya çıkar. Yine de gemiadamlarının öngörülen süreler içinde hedeflerini tamamladıkları bilinir.
Son derece dakik olarak gemi gibi büyük bir tesisi çalıştırmak kolay değildir. Ancak gemiadamları bile en zorlu koşullarda zamanı iyi değerlendirebiliyorlarsa, böylece karadaki dünyanın geri kalanı da bunu yapabilmelidir.
Daha Çabuk İyileşebilme: Bağımsızlık Günü’nün gecesinde, Hint sularında bir ikmal gemisinde bulunan iki stajyer denizde arama sahasında kaçan mültecilerin kurtarılma operasyonuna dâhil edildi. Tekne tutuşmuş ve yardım ulaşmadan önce personel hayatlarını kurtarmak için suya atlamışlardı. İkmal gemisi, kabaran dalgalara ve rüzgâra rağmen sudaki mürettebatı kurtarmak için yaklaştı. Yaklaşırken, kurtulanlardan biri türbülansa yakalandı ve sonunda ölümüne neden olan ikmal gemisinin pervanesinde sıkıştı. Bu kazaya tanık olan iki stajyer sözleşmelerinin geri kalan sürelerinde denizden soğudular, uyuşuk davrandılar ve denizi bırakmaya karar verdiler.
Uzun bir süre sessiz kalan Kaptan, daha sonra onları tutmak ve denizdeki kariyerlerinden vazgeçmemelerini sağlamak için onları motive etti. Bu işe yaradı ve stajyerler kısa süre sonra güverte zabitliğine yükseldiler.
En gaddar denizlere, Somali ve Aden Körfezindeki korsan saldırılarına rağmen gemilerde mesleklerini yapmaya devam eden gemiadamları azimleriyle tanınırlar.
Denizde doğanın güçlerine karşı çalışmak son derece zordur. Kazalar veya acil durumlar sıklıkla meydana gelir. Ancak bir denizci, mümkün olan en zor durumda dahi cesaretini toplayıp ilerlemesi için eğitilir. Deniz büyük bir öğretmendir ve denizciler bunu iyi bilir.
Daha Uyumlu Olmak: Gemiadamları çevreye en çabuk adapte olan kişiler olarak tanınırlar. Gerçekten küresel nitelikte olan denizcilik, hayatın her kesiminden ve kültürlerinden, birlikte seyahat eden, yaşayan ve eğitim alan insanları kapsar. Olumsuz hava koşullarında ve dil ve kültürel zorlukların yaygın olduğu dünyanın en ücra köşelerinde çalışan bir gemiadamı, gecikme olmaksızın tüm gerekli işlemleri başarıyla tamamlar. Neredeyse her denizci, staj zamanlarından, mürettebat ve zabitler arasında rütbe kazanıncaya kadar en az dört veya beş farklı milliyetten biriyle çalışma tecrübesine sahip olur. Gemiadamları sadece bu kadar kısa süre içinde birbirleriyle iyi anlaşabilme yeteneklerini geliştirmezler, ayrıca verimli bir şekilde de çalışırlar.
Samimi ve Dürüst Olmak: Denizcilik topluluğu, dürüst ve samimi hizmetlerinden dolayı çok kez övgüler almıştır. Gemideki düzenlemelere ve ticari taşımacılığa hukuki açıdan dâhil olan bu işgücü şimdiye kadar işlerine ve gemi sahiplerine sadık kalmıştır. Teslim etmek için taşıdıkları yük ne kadar değerli olursa olsun, maaşlarının dışında hiçbir cazibe onların dürüst niyetlerini saptırmamıştır.
Daha Çevre Dostu Olmak: Çevreyi korumak söz konusu olduğunda denizcilik en sıkı kuralların bulunduğu sahadır. Gemide çöp yönetim politikası ve planının uygulanması ve petrol sızıntısıyla kirlenmeyi önleme tedbirleri, bir gemiadamında temel oluşturur. Tatil sırasında bile kıyıda ya da evdeyken, halka açık yerlere çöp atmama alışkanlıkları, çöpleri depolama içsel eğilimleriyle gelişmiş bir yurttaşlık hissi verirler.
Çevrelerini temiz tutmak için, kıyıdaki denizcilerin dikkatlice bir çöp kutusuna ilerledikleri ve çöpü attıkları görülebilir.
Düzenli ve Kararlı Olmak: Dünya çapında ticaret ve seyahatler yine rutin bir görev olarak ün yapmış bir gemiadamının çok iyi farkında olduğu durumdur. Bu durum, düzenli, güncellenmiş ve sıralı, birçok belgeyi gerektirir. Bu alışkanlık, gemiadamının ailesine de bulaşır ve kıyıdayken denizle ilgili olmayan belgelerinin bile iyi düzenlendiği görülebilir.
Korkusuz Olmak: Antrip Sood, bir yük gemisine staj eğitimi için kabul edilmiş 23 yaşında bir genç, midesinde uçuşan kelebeklerle borda iskelesinden gemiye bindi. İskele üzerinde attığı her adımda kalbi daha hızlı çarparak yukarı çıktı ve gemiye ilk kez katılırken, görünmeyen korku ve endişeyle içi ürperdi. Yaşam çok disiplinli ve profesyonel görünüyordu. Gemi yalpalayıp, havayla sallandı. Onu ilk iki gün deniz tuttu ve bir daha asla denize çıkmayacağına yemin etti, fakat zaman geçtiğinde o gemide arkadaşlar edindi ve sonunda istediği mükemmel işin – ki bu iş farklı ülkeler görmek ve yeni insanlar tanımak için etkindi – bu olduğunu fark etti. Uyum sanatını ve işinden zevk almayı öyle büyük ölçüde öğrendi ki nihayet gemiden ayrılırken gözyaşları içinde onu öptü. O gün, bir ömür boyu hatırası olacağını biliyordu ve deniz bir zabitin yapımının temelini atmıştı.
Deniz, genç bir çocuğu, kariyeri boyunca birçok fırtına ve kasırgayla karşılaşmış gemisinin mürettebatının ve yükünün güvenliğini sağlamış, çelik gibi sinirleri olan bir kaptana dönüştürdü. O günün üzerinden 10 yıl geçti ve başka stajyer aynı kaygıyla borda iskelesinden gemiye biniyor ve Kaptan Antrip Sood borda iskelesini tırmandığı aynı karışık hislerle onu köprü üstünden izliyor.
Deniz taşımacılığı en tehlikeli mesleklerden biridir ve gemiadamları bu korkuyu kontrol etme ve her ne zaman göreve çağırılsalar, orada olma cesaretine sahiptirler.
Canlı Kalmak ve Aile Odaklı Olmak: Birkaç ay denizde olmak bir gemi adamına ailesini daha çok özletir ve sonuç olarak yıllar geçtikçe bağ güçlenir. Aile, toplumda daha iyi bir yer sağlamak için birkaç ay uzak kalmak kararına büyük saygı duyar. Bu karşılıklı fedakârlık, aile kurumuna daha büyük saygı ve bağlılık getirir. Bu süreçte denizciler, sadece kişisel yaşamı yönetmekle kalmayıp, aynı zamanda denizdeki titiz ve monoton yaşamın üstesinden gelmeyi de öğrenir. Gemi adamı belli bir gemideki zamanının kısa olduğunu bildiğinden, anın tadını çıkarmaya inanır ve bu yüzden en iyisini yapmak için azami gayret sarf eder. Denizciler yaşamda stresle nasıl başa çıkılacağını öğrenmiş mutlu ve şanslı insanlardır. Bu, dünyanın geri kalanının da öğrenmesi gereken bir niteliktir.
Sonuçta, Deniz Ticaret Filosu yaygın olarak kullanılan ifade “altı ay karada ve altı ay denizde” ya da herkesin bildiği eski efsanelerin çok daha ötesindedir. Suya giren gemiler, ayakta durmaya devam ederse dünya hiçbir zaman karışıklık, karanlık ve açlığın içine çekilmeyecektir. Bütün dünyada gelişen ve geliştirici hayatlarda dolaylı rol oynayan, hacim olarak küresel ticaret hacminin % 70’ini taşıyan gemi adamlarını anlamanın ve takdir etmenin en iyi zamanıdır.
Haklı olarak söylenebilir ki; güneş batarken gemiadamı, hayatın ateşini parlak tuttuğundan emin olmak için, ufuk çizgisinin üzerinde uzun ve sağlam olarak durur.
Kaynak: Marine Insight
Tercüme: Saadet Sülen
Düzenleme: Rüya Hazar
Ekleyen: Ayşe Kırıcı