Menü

2012 Dikey Geçiş Sınavı (DGS) Kılavuzlarındaki Kontenjan Hatası

Dikey Geçiş Sınavı (DGS), önlisans programlarında eğitim görmekte olan ya da mezun olmuş kişilerin alanları dahilinde bir lisans programına yerleşebilmelerini sağlayan sınav türüdür.

2012 senesi Temmuz ayında gerçekleştirilecek Dikey Geçiş Sınavı (DGS) başvuruları, 06 Haziran 2012 tarihinde son buldu ancak tartışmaları hala devam ediyor. Tartışmaların sebebi devlet üniversitelerinin kontenjanlarının, 2011 yılına göre yaklaşık 10.000 civarında azaltılmasına rağmen vakıf üniversitelerinin kontenjanlarının arttırılması. 2011 yılında 19.428 olan devlet üniversitelerindeki kontenjanın 2012 yılında yaklaşık 9000’e düştüğü görülüyor. Buna karşın vakıf üniversitelerindeki 4.737 olan kontenjan 6.985’e, K.K.T.C. üniversitelerindeki 3.391 kontenjan ise 4.777’ye çıkmış durumda. Devlet üniversitelerindeki kontenjanların düştüğünü bir örnek ile açıklamak gerekirse,

2011 DGS Kılavuzu

İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi

Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği kontenjanı: 6 kişi

2012 DGS Kılavuzu

İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi

Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Kontenjanı: 2 kişi

Kontenjanların düşmesi, üniversitelerin tavan ve taban puanlarının çok büyük olasılıkla yükselmesi anlamını taşıyor. Yani 2011 senesinde X puan ile bir lisans programına yerleşen öğrenci, bu sene aynı puan ile yerleşemeyebilir.

Durum böyle olunca öğrenci ve öğrenci velilerinden büyük tepki alan ÖSYM bir araştırma başlattı ve bu araştırma neticesinde ÖSYM’ye kontenjanların YÖK (Yüksek Öğretim Kurumu) tarafından yanlış bildirildiği ortaya çıktı.

İçerisinde bulunduğumuz günlerde, ÖSYM’nin Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) ile ilgili çalışmalara yoğunluk vermesi sebebi ile Dikey Geçiş Sınavı (DGS) kılavuzlarının ancak ilerleyen günlerde yenilenebileceği yetkililer tarafından söyleniyor.

YAZAR: Dr. Aybars Oruç

Dr. Aybars Oruc, e-MarineEducation.com'un kurucusudur. Şu anda Tallinn Teknoloji Üniversitesi'ndeki Denizcilik Siber Güvenlik Merkezi'nde doktor araştırmacı olarak çalışmaktadır. Doktora (PhD) derecesini Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nden (NTNU) almıştır. Çeşitli tip ve tonajlardaki gemielrde çalıştıktan sonra karaya geçmiş ve enspektör olarak çalışmıştır. Teknik ve operasyonel yönlerin yanı sıra insan faktörlerini de içeren geniş bir yelpazede denizcilik siber güvenliği üzerine bilimsel araştırmalar yapmaktadır. Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından bir ay süreyle araştırmalarını yürütmek üzere kabul edilmiştir. Dr. Aybars Oruc, özel ve askeri kurumlar dahil olmak üzere klas kuruluşlarına, sigorta şirketlerine, Ar-Ge firmalarına, sahil güvenlik ve donanma kuvvetlerine denizcilik siber güvenliği konusunda birçok seminer vermiştir. 2022 yılında NATO’nun siber güvenlik konferansı (CyCon) kapsamında Davetli Konuşmacı olarak yer almış ve çalışmalarını geniş bir kitleyle paylaşmıştır.

3 Adet Yorum

  1. yapılan hatayı gündeme getirdiğiniz için çok teşekkür ederim. basılan kılavuzda öbp ve aöbp ile ilgili ciddi belirsizlik hakim. eğer öbp baz alınacak ise büyük adeletsizlik olur.

    • Değerli Ziyaretçimiz,

      Sitemize gösterdiğiniz ilgi için biz teşekkür ederiz. AÖBP ile ilgili bir belirsizlik aslına bakarsanız yok. Bu sene öğrencilerin AÖBP puanları hesaplanmayacak.
      Saygılarımızla

      • Fatih ESSENLİY

        Eğer ÖSYM bu kadar basit hata yapıp birçok öğrenciyi mağdur ediyorsa denilecek birşey yok bu ÖSYM de ilk değil. Kendileri bile ne yaptıklarını anlamıyor. Bir Gün verdikleri Kararı bir Gün tutmuyor. Şaşılacak Şey Mağdur Olan Hep Öğrenciler Oluyor. Bu Saçmalıklara da alışa alışa bizde saşma sapan yöntemlerle isyan ediyoruz. Ama nafile. Dedimya Saçma sapan isyan elbette ses getirmez. üzüm üzüme baka baka kararır . baştakiler saçma adam olunca bizde saçma sapan davranır olduk. Bilmiyorum bu ne kadar sürer. Ama elbet ösym bir gün düzeltirler. Dikkat edin düzeltirler diyorum . Düzelir demiyorum. Cünkü bu insanların kendi kendini düzeltecek yetenekte olduğunu sanmıyorum.Son Söz Olarak Derim ki , Eğer Ösym Kurulu Biraz İnsaflı ise bu öğrencileri mağdur etmekten vazgeçip aldığı kararları öğrencilerin yararına alarak, daha dikkatli ve titiz davranır. Bu iş sadece para için yapılmıyorsa öğrenciyi mağdur etmezler. Çünkü bugünün gençleri yarının geleceğidir. Saygılarımla

Bir yanıt yazın