Öncelikle söylemek isterim ki bu yazının benim asistanlığımı yürüten değerli Engin Agalday ile veya başka bir Engin ile alakası bulunmuyor. Konu, Liman Başkanlığı’nda görev yapan kişilerin vasıfları ile alakalı…
Sene 2010… Stajımı tamamladım; hizmet belgemi okulumun öğrenci işleri bürosuna teslim ettim. Teslim ederken hizmet belgemin neden İngilizce olduğunu sordular. İngilizce olmasından daha doğal bir şey yoktu; çünkü bir İngiliz şirketinde staj yapmıştım. “İnşallah Liman Başkanlığı’nda bir sorun yaşamazsın” dedikten sonra hizmet belgemi teslim aldılar. Sırtımı döndüm; kendi kendime konuşarak çıktım. “Koskoca Liman Başkanlığı; bir hizmet belgesini anlayamayacak kapasitede olur mu hiç?” dedim.
Okuldaki işlemler, onaylar bitti. Sıra geldi Liman Başkanlığı’na… Hizmet hesaplaması için bir ofise yönlendirdiler. Çalışan kişilerden geçtim birisinin karşısına; evraklarımı teslim ettim. Kısa bir incelemenin ardından görev yapan memur “Engin, nerelisin?” diye sordu. Açıkçası üzerime alınmadım. Bu sefer bana bakarak, tekrar sordu.
“Engin, sen nerelisin?“
Dedim ki “Ben Engin değilim“. Döndü, “E buraya Engin yazmışlar. Yanlış anlama, soyadından ötürü sordum. Cadet ne demek?” dediğinde başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Benim hizmetimi hesaplayan memur, bir görev tanımı olan Engine Cadet (Makine Stajyeri) ifadesini kişi ismi sanıyordu. Hizmet belgemi sözlü olarak Türkçe’ye çevirdikten sonra bu masada işim bitti.
Karşımdaki kişiye zerre kadar kızmadım. Adamın ne günahı var? Asıl kabahatli olan; onu oraya koyan…
e-MarineEducation.com
Kurucu
Merhaba Aybars abi,
Her dinleyişimde bir kez daha hayretler içerisine düşmekteyim bu yaşanmışlığı…
İnanın liman başkanlıkları atamaları tamamen komik bölümlerden yapılmakta. Deniz ve Liman MYO mezunu arkadaşlar limanlarda bile kendilerine yer bulamazken, liman başkanlıklarına yorum yapamıyorum. Adeta tiyatro izleyicisi konumundayız…
Beni soracak olursan, sektör değiştirmek durumunda kalıp buram buram denizi özleyen asistanın olarak bir mail kadar uzağındayım.
Selamlar
Engin Agalday
Merhaba kardeşim,
Ben denizi bıraktığına seviniyorum. İnanıyorum ki mevcut çalıştığın şirketin sana çok daha fazla getirisi olacaktır.
Selamlar
Aybars Oruç
saat 23.35 ve çok güzel güldüm. He artık bu moralle güzel uyurum . sağolasınız.
Yücel Abi,
Ben bunun komik bir şey olduğunu biraz geç anladım. Aslında ağlanacak halimize gülüyoruz 🙂
İyi geceler Abi.
Liman Başkanlığında çalışan, hizmetini hesaplayacak olan memurun İngilizce bilme gibi bir zorunluluğu yoktur. Kaldı ki İngiliz şirketi değil de Arap şirketinde görev yapsaydınız Arapça hizmet belgesi mi getirecektiniz? İyi ki o memurun yerinde değildim.
İngilizce bilme zorunluluğu olmadığı için zaten bu sorunu yaşıyoruz. Multinational olarak işletilen tüm gemilerde hizmet belgesi denizcilik dili olan İngilizce olarak düzenlenir. Yani Arap firmasında çalışsanız da İngilizce hizmet belgesi alabilirsiniz. İlgili memurun oturup makale tercüme etmesini beklemiyorum ancak en azından hizmet belgesinde bulunan bir görevin İngilizce karşılığını bilmelidir; bilen birileri Liman Başkanlıklarında çalıştırılmalıdır.
ya ben denizci değilim, oğlumun sertifika veya denizci cüzdanlarını karıştırır iken Engine Cadet yazısını görerek göz aşinalığım oluştu, ki arkadaşın mesleği gereği günde kaçtane Engine Cadet görüyor . Acaba her gelene sen enginmisin diye soruyormu
Sayın Aybars Oruç;
Buradaki paylaştığınız, geçmişte yaşanmış olan bu trajikomik anı’yı, aslında ve özellikle, bahsi geçen mevcut resmi kurum çalışanlarına ve yönetimine & ilgili makamlara, kıssadan-hisse niteliğinde, bir şekilde okumalarını ve değerlendirmelerini sağlamanız bence çok faydalı olacaktır…
Bu gibi yaşanmış olaylar ne ilk’ dir ne de son olacaktır ama güzel bir paylaşım olmuş 🙂
Tebrikler !…
Sn. Şeref Kuzu,
İnternet sitemizi Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı bürokratları yorum yazmasalar bile takip ediyorlar. Eminim görmüşlerdir ancak ne cevap verebilirler ki… 🙂
Saygılarımla
Aybars Oruç