Menü

Denizcilik ve Mobbing

Selen Uygur TarafındanÖncelikle sizlere biraz mobbing kelimesinden bahsetmek istiyorum. İngilizce “Mob” sözcüğü aşırı şiddetle ilişki ve yasaya uymayan kabalık manasına gelmektedir. Sözcük Latince ‘’mobile vulgus’’ kelime grubundan türemiştir. İş yaşamında maddi ve manevi çok büyük zarara yol açan duygusal taciz, yakın geçmişte başlı başına bir olgu olarak tanımlanmıştır. Mobbing kelimesini Türk Dil Kurumu’nda arattığınız takdirde karşınıza ‘’Bezdiri’’ kelimesi çıkacaktır. Bezdiri kelimesinin ise yine TDK’deki karşılığı ‘’İş yerlerinde, okullarda vb. topluluklar içinde belirli bir kişiyi hedef alıp, çalışmalarını sistemli bir biçimde engelleyip huzursuz olmasına yol açarak yıldırma, dışlama, gözden düşürme.’’ olarak karşımıza çıkar. Genel bir çıkarımda bulunduğumuz takdirde Mobbing’e psikolojik baskı da diyebiliriz.

Atatürk Üniversitesi’nde 350 akademisyene yapılan araştırmada araştırmanın sonuçlarına göre akademisyenlerin %82’si bir şekilde Mobbing’e maruz kaldıklarını söylemişlerdir. Mobbing’e en çok maruz kalan meslek grupları arasında hemşire ve öğretmenler gelmektedir.

Baktığınız zaman mobbing kelimesi ve bağdaştırıldığı meslek ve meslek grupları arasında denizciliğin unutulmuş veya göz ardı edilmiş olduğunu görmekteyim. Bu noktada nasıl bir araştırma yapılabilir, nasıl gerçek sonuçlara ulaşılabilir gibi pek çok soru kafamı kurcalamakta. Bilindiği üzere denizde çalışan insanlar belli bir hiyerarşi ve ast üst ilişkisi içerisinde yaşamaktadır. Bu hiyerarşi kavramı sadece denize has bir konu değildir tabii ki. Birçok meslek grubunda söylenmese de müdür, müdür yardımcısı, asistan gibi terimler kullanılsa da aralarında belli bir hiyerarşik yapı söz konusudur. Hiyerarşide psikolojik baskı (mobbing) nasıl tanımlanır, nasıl ifade edilebilir dediğimizde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın iş yerinde psikolojik taciz (mobbing) bilgilendirme rehberinde bizleri ilgilendiren kısmında bir açıklama yapılmıştır. Açıklama şu şekildedir;

İşyerlerinde Psikolojik Taciz Türleri
İşyerlerinde uygulanan psikolojik tacizi dikey ve yatay olarak ikiye ayırmak mümkündür.

Dikey (Hiyerarşik) psikolojik taciz

1) Dikey psikolojik taciz, üstlerden astlara ya da astlardan üstlere doğru yönelen, aynı zamanda iki yönlü de olabilen psikolojik taciz türüdür.

2) Dikey psikolojik tacizin yukarıdan aşağıya ve aşağıdan yukarıya olmak üzere iki türü bulunmaktadır.

2.1) Yukarıdan aşağıya doğru psikolojik taciz, bir amirin astlarına yönelik olarak uyguladığı davranışlar bütünüdür.

2.2) Aşağıdan yukarıya doğru psikolojik taciz ise astların bireysel olarak veya birlikte hareket ederek amirlerine uyguladığı / uyguladıkları davranışların bütünüdür.

Baktığımız zaman psikolojik tacizin hiyerarşik düzende, gemi için örnek vermek gerekirse, sadece kaptan veya kıdemli kişiler tarafından alt kademeye yapılan baskı şeklinde algılanmaması gerektiği, olayın başka bir boyutunda gemide çalışan alt kademedekilerin toplu halde hareket ederek yapmış oldukları psikolojik tacizlerin de mümkün olabildiği görülmektedir. Bunların örnekleri illaki yaşanmıştır, mevcuttur ve bunların kayıtlarının tutulması, koşullara baktığımız takdirde, pek de mevcut değildir.

Gemi adamları disiplin komisyonunca belirtilen Ek madde 8’de;
Gemi adamlarının hizmetleri sırasında herhangi bir şekilde tespit veya rapor edilen mesleki yetersizlikleri sırasında; disiplinsizlikleri, denizcilik örf ve adetlerine, teamüllere, denizcilik terbiyesine ve çalışma disiplinine uygun olmayan davranışları ile görevi ihmalleri veya kasıtlı kötü davranışları, gemi adamları disiplin komisyonunca incelenir.

Bu noktada birçok açık söz konusu olmaktadır. Bu değerlendirmede kişilere inisiyatif yüklenmesi ne kadar doğrudur? Kişilerin zaten belirlenmiş görev ve sorumlulukları vardır. Denizcilik terbiyesi, örf adet dediğimiz kavramlar uçları açık ve yoruma açık maddelerdir. Hayatın getirmiş olduğu tabii ki bir saygı çerçevesi vardır bu yadsınamaz, zaten olması gereken toplumsal kurallar arasındadır. Günümüzde gelişen teknoloji, denizcilikte devrim sayılabilecek nitelikteki değişimler, sektöre farklı bakış açılarını, farklı sözlerin söylenmesi gerektiği fikrini haliyle getirmiştir.

Belirli örf adetlerin ve terbiye diye yansıtılan kuralların arkasına sığınarak kişilere mobbing uygulamak, psikolojik tacizde bulunmak kolay olabilir. Bu yıldırma politikası özellikle denizde çalışanlar için saklı kalması kara hayatına göre çok daha kolay olabilir. Fakat denizcilik şirketleri bazı anlayışların değiştiğinin farkına varmaya başladı diyebiliriz. Bu değişimlerin gerek yabancı personelle çalışmak, gerekse yabancı ortaklar edinmekle birlikte olduğu da net bir şekilde görülebilir.

Denizde yaşamak ki; hayatınızı belirlenmiş bir alanda denizin ortasında idame ettirmenin zorluklarını bilmeyenimiz yoktur. Ailesinden uzak, sevdiklerinden belki tam anlamıyla haberi olmadan yaşayan insanların psikolojilerini ne kadar sağlam kalabileceği tartışılır. Herkes tabiî ki kişilik karakter açısından farklılıklar gösterir ama şartların zorluğu ve yükü belli bir gerçektir. Bir de üstüne denizin ortasında sistematik bir şekilde yıldırma politikası (mobbing) uygulayan insanlarla yaşamak ki, hayatı yaşanılmaz kılabilir. Bunun getirisi olarak denizde intihar vakaları, güverteden düşmeler gibi ürküten kayıplar yaşanabilmektedir.

Konuyu netliğe kavuşturmak noktasında karşımızdaki bireylerin eğer denizde yönetici konumundaysa daha anlayışlı ve karşı tarafın haklarını koruyucu kollayıcı yönde veya kıdem olarak alt kadroda yer alıyorsa da karar veren kişilerin de birer insan olduğu nihayetinde hata da yapılabilir olduğu fikri akıllardan çıkmamalıdır. Gemide kader ortağı olduğumuz fikri de daima akılların bir köşesinde bulunmalıdır.

Kaynaklar
http://www.tdk.gov.tr
http://www.csgb.gov.tr
http://mobbing.gazi.edu.tr
http://www.denizticaretodasi.org.tr

Düzenleyen: Orkut Akar

Ekleyen: Gizem Sürer

YAZAR: gzmsrr23

Bir yanıt yazın