Menü

Denizciler ve Hukuk: Ücret

Deniz İş Hukuku’nda ücret işverenin en önemli borcu, gemiadamının ise en esaslı hakkıdır.  Ücret denilince karşımıza çıkan birkaç farklı ücret çeşidini anlamamız gerekir. Ücretlerden ilki çıplak (temel) ücret olarak adlandırılan gemiadamına para ile ödenen tutardır. Temel ücrete prim, ikramiye ve diğer ek ödemeler dahil değildir. İkinci kavramımız olan giydirilmiş ücret ise geniş anlamda bir ücret olup temel ücrete ek olarak fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil ücreti, prim, ikramiye ve de yeme, içme, barınma gibi ilaveleri kapsamaktadır. Ücretler hakkında önemli bir noktaya değinmek gerekirse gemiadamlarının kıdem ve ihbar tazminatlarının belirlenmesi ve hesaplanmasında göz önünde tutulacağı belirtilen ücret türü giydirilmiş ücrettir. Yargıtay kararlarına göre çalışma olmaksızın ücrete hak kazanılamayacağı belirtilmiş olup ücret kavramına hak kazanmanın tek koşulunun çalışma yapmak olduğu açıkça belirtilmiştir.

Gemiadamlarının ücretinin nasıl belirleneceği konusuna geldiğimizde Deniz İş Hukuku’nda taraflar yani işveren ve gemiadamı asgari ücretin altında kalmamak şartı ile ücret miktarını serbestçe belirleyebilirler. Kanunun 6. maddesi gereği yazılı yapılması gereken Deniz İş Sözleşmesi’nde, kararlaştırılan ücret esası, miktarı, ödeme zamanı ve yeri belirtilmelidir. Eğer ki Deniz İş Sözleşmesi’nde ücret miktarı  ve esası ile ilgili gerekli belirtme yapılmamış ise ücret miktarı denizcilik örf ve adetlerine göre saptanır. Bu ücret asgari ücretten az olmamak zorundadır. Gemiadamına ödenecek ücretin Türk Lirası üzerinden ödenmesi esastır ancak yabancı para birimi üzerinden de ücret alınabilir.

Deniz İş Hukuku’nda, zamana göre ücret ve sefer başına ücret türleri vardır. Ancak uygulamada en çok kullanılan ücret türü zamana göre ücret türleridir. Ücretin yanı sıra Deniz İş Kanunu’nda Gemi Ticaret Kanunu kapsamında ise gemiadamlarının bir kurtarma operasyonunda yer almaları durumunda kurtarma ücretinden pay alma hakları da vardır.

Ücretin ödenmesi konusunda kanun ödemenin bizzat gemiadamına ya da onun yetki verdiği bir üçüncü kişiye yapılması gerektiğini söylemektedir. Önemli bir noktaya değinelim; eğer gemiadamı ile işveren arasındaki Deniz İş Sözleşmesi’nde aksi kararlaştırılmamışsa ücretin her ayın sonunda ödenmesi gerekir. Ücret ve ek ödemeler sözleşmede belirtilen zamanda, yerde ve belirtilen banka hesabına yapılmalıdır. Ancak Deniz İş Kanunu’nun 30. maddesi gemiadamının talep etmesi halinde işverenin elden avans ödemek zorunda olduğunu belirtmiştir.

Deniz İş Kanunu’nda ücretin ödendiğinin ispatı işverene, çalışma işinin yapıldığının ispatı ise gemiadamına aittir. İşveren ücret ödemesini gerçekleştirdiğini, gemiadamının imzasını taşıyan ücret defteri, bordro, ücret pusulası veya banka dekontları gibi belgelerle ispatlamalıdır.

Ücrete ilişkin zaman aşımı konusunda Deniz İş Kanunu’nda özel bir madde yoktur. Bu konuda dikkate alınması gereken kanun Borçlar Kanunu olup 146. maddeye göre ücret beş yıllık zaman aşımına tabidir. Gemiadamı bu zaman aşımı süresi boyunca ücretinin ödenmesini talep edebilir. Gemiadamı ile işveren arasındaki iş aktinin sona ermesi veya bozulması sonucunda işveren gemiadamına ücretini derhal ve tam miktarında ödemek zorundadır. Aksi durum idari para cezası olarak işverene uygulanır. Ancak gemiadamının keyfi bir şekilde iş görme vazifesini yerine getirmemesi ve bu durumunda gemi jurnaline kaydedilmesi sonucu işveren gemiadamına iş görme borcunu yerine getirmediği zamanlar için ücretinden mahrum edebilir. Burada dikkat edilmesi gereken önemli nokta gemiadamının mahrum edildiği ücretin sadece keyfiyetten ötürü çalışmadığı dönemin ücreti olmalıdır, geçmiş çalışılmış döneme ait ücret hiçbir şekilde mahrum edilemez. Ayrıca ücret ve ücret niteliğindeki alacaklara yasal faiz uygulanır.

Gemiadamlarının, ücretin güvenceleri hakkında muhakkak bilmesi gereken belirli noktalar vardır. Bu noktalara aşağıda sıra ile değinmeye çalışacağım.

  • Ücretin haciz edilemezliği; Gemi adamlarının ücretleri Yeni Borçlar Kanunu’na göre ücretin dörtte birinden fazlası olacak şekilde haciz edilemez.
  • Devir yasağı; Gemi adamlarının ücretleri başka kişilerin nam ve hesabına devir edilemez. Yeni Borçlar Kanunu’nun 310. maddesinde de gelecekteki ücret alacaklarının başka kişilere devredilemeyeceği böyle bir durum yapılsa dahi geçersiz olacağı belirtilmiştir.
  • Ücretin takas edilememesi; Bu konu ile ilgili düzenlemeleri Borçlar Kanunu’nda yer alıp kural şu şekildedir; işveren işçiden olan alacağı ile ödemesi gereken ücret borcunu işçinin rızası olmadan takas edemez. Ancak işçinin kasten sebep olduğu bir zarar yargı kararı ile de kesinleşirse bu zarardan doğan alacaklar ücretin sadece haciz edilebilinir kısmı kadar ile takas edilebilir.
  • Ücret kesme cezası; Gemi adamına ücretinden kesilme yapma cezasının verilebilmesi için gemi adamının işlediği kusur sözleşmede açıkça belirtilmiş bir nedenden olmalı ve gemi adamına sözleşmeden açıkça gösterilmelidir. Ancak burada bir önemli detay vardır ki o da gemi adamına yapılan ücret kesme cezası bir ayda üç günden fazla olamaz.
  • Zarar karşılığı kesinti;  Deniz İş Kanunu’nun 39. maddesine göre işverenin tazminat karşılığı olarak gemi adamının hesabında geçici olarak alıkoyacağı miktar gemi adamının on günlük ücretinden fazla olmamakla birlikte on haftaya eşit taksitlerle bölüştürülmelidir. Yapılan bu kesinti bütün iş süresi için geçerlidir ve kesilen bu tutar gemi adamının gemiden zarar oluşturmadan ayrılması halinde gemi adamına kesintisiz olarak iade edilmek zorundadır. Bu hükümler İş Kanunu kapsamında kalan işçiler için kanundan çıkarılmış olsa da maalesef Deniz İş Kanunu’nda hala uygulanmaktadır.
  • Ücretin ayrıcalıklı olması;  Türk Ticaret Kanunu gemi adamlarının ve gemide istihdam edilen kişilerin ücretlerinin gemi alacağı niteliğinde olduğunu söylemekte bu nitelik ise gemi adamlarının ücretlerini alacakların bulunması halinde herkesten önce alacağını yani ona alacağını diğer tüm alacaklılardan önce alma hakkını vermektedir.

Denizciler ve Hukuk yazı dizimizin bu kısmında ücret kavramına değindik ve gemiadamlarının belki de en çok sorun yaşadığı konu olan ücret ile ilgili mevcut kanun ve düzenlemeler ile ilgili elimizden geldiğince bilgi vermeye çalıştık. Her ne kadar bu yazı dizisinde bölüm bölüm gemiadamlarının haklarını sunmaya çalıştıysak da biz gemiadamlarının mutlaka güncel Deniz İş Kanunu, İş Kanunu ve Borçlar Kanunu incelememiz gerektiğini düşünmekteyim. Çünkü mesleğimiz gereği gemide her an iş icra etmekte olup her an bu saydığımız kanunların hitabet alanında yer almaktayız.

*Yazı dizisi, Yargıtay 9.Hukuk Dairesi Tetkik Hakimi Sayın Bektaş Kar’ın İçtihatları ve Mevzuatları ile Deniz İş Kanunu isimli kitabından yararlanılarak hazırlanmıştır.

Yazı Editörü: Orkut Akar

YAZAR: Aybars Oruç

e-MarineEducation.com kurucusu olan Aybars Oruç, Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nde denizde siber güvenlik alanında doktora çalışmalarına devam etmektedir. İngiltere Gemi Mühendisleri Birliği (IMarEST), İngiltere Mühendislik ve Teknoloji Birliği (IET) ve İngiltere Mühendislik Konseyi (Engineering Council) üyesidir. IMO tarafından Ocak 2018'te yayınlanan "Current Awareness Bulletin" isimli yayının "Maritime Security" kategorisinde "I, Pirate: A Cyber Story In The Maritime Industry" isimli yazısına yer verilmiştir. Yurtdışında çok sayıda uluslararası sunumlar yapmıştır. Kimyasal tanker işletmeciliği yapan bir firmada HSEQ Koordinatörü ve sonrasında Enspektörü olarak çalışmıştır. Kurtarma ve konteyner gemileri ile LPG ve aframax tankerlerde çalışmıştır. MarCy (Maritime Cyber Resilience) isimli projede halen çalışmaktadır. eGMDSS ve MarTEL isimli Avrupa Birliği projelerinde "Pilot Kullanıcı" olarak rol aldı. "Gemilerde Yapılan Su Analizleri ve Islah Yöntemleri" isimli bir e-kitap yayınladı. Denizkızı Kongresi, Tall Ships' Races gibi pek çok etkinliğe önemli katkılar sağladı. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın bir projesinde çalışmaları referans olarak kabul edildi. Orta ve yüksek öğretim kurumlarında paneller verdi. Kurucu, yönetici ya da onursal üye unvanları ile denizcilikle alakalı farklı sivil toplum örgütleri içerisinde bulundu.