Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesinin demokratik tutumuna rağmen, Tuzla’daki Deniz Harp Okulu yerleşkesi izinsiz bir eyleme sahne oldu. Deniz Harp Okulu ve Deniz Lisesi’nin kuruluşunun 239. yıl dönümü geleneksel kutlama töreni 18 Kasım 2012‘de yapıldı.
Törene bu okullardan mezun olan tüm subay ve amiraller de davet edildi. Kutlamalar devam ederken tören, bir anda Balyoz Darbe Planı davasında mahkûm olan subay ve amirallere destek eylemine dönüştü. Bazı emekli subaylar, Balyoz davasında mahkûm olanların 50×50 ebadındaki fotoğraflarını açtı. Bazı emekli subay ve amiraller de üzerlerinde sanıkların adlarının yazılı olduğu tişörtler giydi. Eylemin izinli olup olmadığı ile ilgili sorulara Deniz Harp Okulu Komutanlığı cevap vermedi. Görevliler, konuyla ilgili Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan bilgi alınabileceğini söyledi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ise söz konusu eylemi, açıklama yapmaya değer bir konu olarak görmedi.
Geçtiğimiz hafta pazar günü yapılan törende Deniz Harp Okulu’nda eğitim ve öğretim gören askerî öğrencilerin arasına giren bazı emekli subaylar Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy gibi darbe davalarında yargılanan veya hüküm giyen sanık ve tutuklulara ait fotoğraflar açtı. Deniz Harp Okulu Komutanlığı idarelerinin gözleri önünde izinsiz eylem yapan emekli subaylar, Balyoz darbe planı davasında 18 yıl hapis cezası alan emekli Tuğamiral Serdar Okan Kırçiçek, Albay Ergün Balaban, Albay Servet Bilgin, 16 yıl hapis cezası alan Tuğamiral Fahri Can Yıldırım, Albay Hakan Mehmet Köktürk, Ergenekon davasında tutuklu sanık Tuğamiral Alaattin Sevim, Poyrazköy davası tutuklu sanıkları Tuğamiral Fahri Can Yıldırım, Albay Hüseyin Hançer gibi subay ve amirallerin fotoğraflarını taşıdı. Söz konusu kişilere ait isimlerin yer aldığı özel tişörtler giydi.
Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na aykırı
Deniz Harp Okulu Tuzla Yerleşkesi’nde yapılan eylemin, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na aykırı olduğu belirtiliyor. Söz konusu kanuna göre herhangi bir yerde gösteri ve eylem yapılması için valilikten izin alınması gerekiyor. Deniz Harp Okulu Komutanlığı’nda olduğu gibi, herhangi bir izinsiz eylem olması halinde, okulun yerleşkesinin bulunduğu bölge Tuzla’da olması ve polis bölgesinde yer alması nedeniyle Tuzla İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden yardım istenmeliydi. Kanuna göre, yarım metreye varan fotoğraflarla izinsiz gösteri yapan grup, polis gelene kadar askerî inzibat tarafından belirli bir bölgede gözlem altında tutulmalıydı.
Yerleşke içerisindeki eylemin planlı ve programlı olduğunun altını çizen uzmanlar, taşınan fotoğraf ve giyilen tişörtlerin önceden hazırlandığı ve hemen hemen her dönem mezunları tarafından taşındığına dikkat çekiyor. Uzmanlar, Deniz Harp Okulu gibi bir eğitim kurumunun içerisine söz konusu fotoğraf ve malzemelerin herhangi bir kontrolden geçmeden rahatlıkla sokulmasının da bir güvenlik zafiyeti olduğunu vurguluyor. Silahlı Kuvvetler’de darbe ve cunta gibi yasa dışı oluşum ve girişimlerin yaşanmaması için askerî eğitim kurumlarında müfredat değişikliği çalışmalarının sürdüğü bir dönemde, böylesi bir güç gösterisinin dikkat çekici olduğu kaydedildi.
Kaynak: Zaman
Okulların Kuruluş Günleri aynı sınıflarda, sıralarda okuyan kişilerin biraraya geldiği kutlamalardir. Acı ve tatlı olaylar, ölümler, hastalıklar, çocuklar, torunlar konuşulur. Okul ayrı bir sosyal çevredir. Son olaylar Bahriyeyi çok üzdü. Beraber çalıştığınız, aynı kamaralarda yattığınız arkadaşlarınızın durumuna üzülmemek elde değil. Olaya bu açıdan da bakmak; siyasi değil, insani açıdan bakmak lazım. Bahriye bir ailedir. Ailenizden birinin başına bu durum gelse üzülmez, reaksiyon göstermez misiniz? Hakaret olmadıkça, taşkınlık olmadıkça bu tip reaksiyonları normal karşılamak lazım. Netice itibariyle insanız biz.